1 Ağustos 2013 Perşembe

Kitap Yorumu - Ejderhaların Dansı - George R.R. Martin

 Hallelujah! Sonunda Ejderhaların Dansı bitti ama ben de bittim...
 Beni tanıyan bilir, çok koyu bir ASOIAF serisi fanıyım. Epik fantastik eserlere ısınmamı sağlamış bir seri, aynı zamanda dizisi bence en iyi kitaptan uyarlamalardan biri. Geçen yaz, taht oyunlarını okuduğum bölüme, on dakika sonra televizyonda denk gelip çok mutlu olmuştum. Koyu bir Stark fanıydım ama ah George R.R. Martin sanki inadına Winterfell'i yok etti, herkesi savurdu bir kenara... Khal Drago'yu bağrıma basmıştım, o da gitti. Kimi sevsem yaranamıyorum ama belki de serinin en iyi yanı bu, çünkü ne zaman ne olacağını bilemiyoruz. Şimdi uzun, bol serzenişli, bol spoili bir yazı geliyor!



 Öncelikle, bu kitabı çok uzun zamandır bekliyordum çünkü Kılıçların Fırtınası'nda olanlar olmuştu. Başımızın belası Joffrey de gitmişti, biricik Robb Stark'ım da... Kızıl Düğünler, Mor Düğünler derken arada Martell ler de gelmişti, nedense şu Martell hanesini ve Dorne'u okumak çok hoşuma gidiyor. En önemli olaylar da sonlarda Tyrion'un yaşadıklarıydı.Canım ya, en sevdiğim karakterlerdendir Tyrion ama çok acı bir gerçeği öğrendi, Jaime'nin vicdan azabı sayesinde. Tysha'nın, babasının fahişe olduğunu söylediği ve işkence ettirdiği eski karısının aslında masum bir genç kız olduğunu öğrenip Tywin'i arbaletle öldürdü. Adamın yatağından bir de Shae çıkmasın mı... Nasıl sinir olmuştum belli değil. O değil de ben kendimi çok kaptırdım, konuyu daha fazla dağıtmayayım.


 Kargaların Ziyafeti'nde aslında önemli şeyler olsa da bana durgun geldi. Joffrey'i bile özledim Cersei okumaktan, o derece. Zaten Joffrey aslında kitaba iyi bir renk katıyormuş onu anladım da yerini doldurabilecek Ramsay Bolton yani Bolton piçi var, tam bir piç yani. İğrenç, küfredilecek, zalim karakter ihtiyacını karşılıyor. Bir de Jon Snowcuğum çok az gözüktü, Tyrion ve Dany YOKTU. Theon da...
 Ama Ejderhaların Ziyafeti ilaç gibi! Bir Serçeparmak ve Sansa'nın POVlarının olmasını isterdim onun dışında istediğim karakterler vardı. Bran'i bile gördük, Arya'yı da.
  Kimden  başlasam?
  Theon diyelim bari. Ben kendimi anlamıyorum, Winterfell'e bayılan, Stark hanedanına zarar veren herkese düşman olan  ben, kendi elleriyle Winterfell' yıkıp döken Theon'a bir türlü kızamıyorum. Yok, olmuyor. Nedense hem Theon'a, hem de oyuncu Alfie Allen'e zaafım var. Neyse zaten yaptığı her şeyin cezasını fazlasıyla çekmiş Theon. En son onu Bolton piçinin yakaladığını biliyorduk, sadece yakalamakla kalmamış, türlü işkenceler, dersini yüzmüş, dişlerini kırmış falan. Theon da görünüş olarak resmen yaşlı bir adama dönmüş, kokusu dayanılmaz hale gelmiş.

 "Benim adım Leş, kalleşle kafiyeli."

 Ramsay onu evcil hayvanı gibi kullanıyor, zaten Ramsay Joffrey'den psikopat. Kızları kaçırıp çıplak ve dövülmüş halde ormana atıp, peşlerine tazılar salarak kovalamaca oynayan bir manyak. Sapkın sapkın hareketler... Boltonlar kuzeyi ele geçirmek için Arya Stark diye tanıttıkları aslında hizmetçi olan bir kızı getiriyorlar, sırf törende Theon da yer alsın diye Theon'u giydirip süslüyorlar. Bir Theon bir de Boltonlar biliyor Arya'nın sahte olduğunu, gerçek Arya ise uzaklarda öldürme sanatını öğreniyor, hey gidi hey. Bu arada Theon yaşadığı acılar yüzünden biraz delirmiş. Cidden yazık ya, çok üzüldüm onun için. Sadece gerçek babasına kendini kanıtlamaya çalıştı, ama gitti Robb'a ihanet etti. Sonra babası da ona ihanet edip kurtarmaya yanaşmadı. Bu kadar işkence görmesi de çok acımasızca. "Dönek Theon" diyor herkes ona.
 Tyrion nasıl da özletmiş kendini. Varys, sevgili kaçağımızı bir gemiyle ziyaret eden Grifflerin yanına gönderiyor onu ama... Şimdi buraya kadar geldiyseniz zaten spoinin dibini aldınız ama şimdi en büyük spoiler geliyor... Devam etmek istiyor musunuz?
  
 Meğersem Griff dedikleri çocuk Aegon Targaryen'miş, hani Dağ tarafından öldürüldü sanılan çocuk, Dany'nin yeğeni! Yani bir tane daha Targaryen çıktı meydana, hadi bakalım. Bunca zaman Jon Connington tarafından yetiştirilmiş, Varys'in desteğini almış biri. Aegon da halası Dany'yi bulma yolunda . Tyrion bunu keşfediyor ama sonra talihsizlikler silsilesiyle kimin eline düşüyor? Jorah Mormount! Jorah'ın hain olduğunu anlayan Dany onu kovmuştu ama o alıyor yanına Tyrion'u, yollara düşüyor ama başlarına gelmeyen aksilik kalmıyor.
  Dany demişken Dany'nin Meeren'de olduğunu duyan geliyor. Dany kısımlarını unutmuşum önceki kitaplarda bir Astapor, bir Yunkai şehirlerini hatırlıyorum ama yok ya özgür şehirlerden hoşlanmıyorum ben, Westeros iyidir. Neyse Dany Meeren'i yönetmeye çalışıyor, köleliği kaldırtmaya çalışıyor falan filan ama Dany iyice soğuttu beni kendinden. Hiçbir şeyi doğru düzgün yapamadı, yönetici falan olmazmış ondan bunu anladık. Herkes de onun peşinde, yok köle tacirleri, Martell prensi ( Hayret, ben onu da sevemedim. Koskoca Martell lerin en itici, en güçsüz karakteri, gitmiş prens olmuş), Victorian Greyjoy, Aegon, Daario Naharis... Hiçbiri bir Khal Drogo değil, kusura bakmasınlar. O kadar sorunun üstüne bir de ejderhalar iyice azıtıyorlar, insanlara saldırmaya başladıklarında Dany Drogon hariç hepsini kapatıyor zindana. Drogon alıp başını uzaklara gidiyor. Zaten Dany her şeyde çuvalladı, dedim ya sevemedim onu. Durumu da sona bakılırsa pek parlak görünmüyor...
  Joncuğumun işi başından aşkın... Lord Kumandan olunca çocuğa bir durgunluk geldi, otoriterlik geldi. Hala onu Stannis'in teklifini kabul ederek Winterfell'de görmek isterdim, hem Val da güzel kız, alırdı yanına. Ama Jon görevini seçti. Ötekiler'e karşı aldı yabanılları Sur'a tabi herkes Jon'u alt etme peşinde. Jon'un akıbeti hakkında daha fazla bilgi vermeyeceğim, sondan dolayı üzülüyorum çünkü :(
   Stannis tüm aileyi Sur'a topladı. Stannis'in bir Sur'a yardım ettiği için sevmiştim, bunu da Jon'un kafasına hep kaktı zaten. Kraliçe Selyse çok uyuz, ama Stannis'in arkasında Melissandre olduğu sürece sırtı yere gelmez. Açıkçası kitaptaki inanışlardan R'hllor en çok inandırıcı bulduğum, sonuçta Melissandre ateşe bir iki sülük attı anında üç kral öldü. Melissandre'yi de Robb'un ölümünde parmağı bulunmasına rağmen çok seviyorum ya. Zaten bir o bir Theon nefret edemediğim karakterlerden. Jon üzerinden bin bir türlü entrikalar yaptı ama...
   Arya ve Bran'ı az gördük ama Arya eğitime devam ediyor, Bran ise bambaşka alemlere, diyarlara gitti ama üç gözlü kargayı bulmasına sevindim.
  Şimdi düşününce kitapta öyle olayların akışını çok etkileyecek bir şey olmadı, Bran'ın, Dany'nin ve Jon'un akıbetini bilmediğim için böyle konuşuyorum tabi. George R.R. Martin daha Kış Rüzgarlarını bitirmemiş... Yani ne desem boş, o bitirecek de yayınlayacak da bizimkiler yayın haklarını alacak, çevirecek de... Bir de hala çözüme kavuşturulmamış bir sürü olay var, onları nasıl bağlayacak merak konusu. George amca o kadar da genç değil .

(Saygımdan bir şey demiyorum...)

  Şimdi işin gücün yoksa Kış Rüzgarlarını bekle...



(Ah Theon, o eski halinden eser yok şimdi...)

 
(Dany de çok çekti bu kitapta...)


(Adamın dibi)


(Hahaha favori giflerimden... Lord kumandan rocks...)


  (Bol bol gördük ikisini...)